İsim: muhammet bahcivan
E-mail: mustafa-bahcivanhotmail.de
Zaman: 20.11.2007 08:13:16
Mesaj: Yer.konya
Yil.1200 lü yillarin ortasi
MEVLANA CELALEDDIN RUMI hazretleri Birgün,yetistirdigi talebeleri ve kendisini seven insanlarla birlikte konya sokaklarinda
muhabbet ederek yürüyorlardi.
Yürüdükleri yolun ilerisinde ise o civarlarda
bulunan bir kilisenin Papazi kendilerine dogru geliyordu.Aradaki mesafe, gittikce azaldi ve,
papazla Mevlana hazretleri karsi karsiya geldiler. papaz,mevlana hazretlerinin önünde
hizli bir sekilde secdeye kapandi.
Mevlana hazretleri ise, papazin kendisinin önünde secdeye kapandigini görünce, süratle kendiside papazin önünde secdeye kapandi.
Mevlana hazretleri ve papaz birbirlerinin önünde bir süre secdede yattiktan sonra ayaga kalkarak biraz hasbihal yaptilar. Daha sonra vedalasarak ayrildilar.
Ama mevlana hazretlerinin bu hareketi talebeleri ve kendisini gören diger insanlari
hayrete düsürmüstü.hatta bazilari icinden mevlana hazretlerinin bu hareketinin cok yanlis oldugunu iclerinden gecirmislerdi.
Cünkü, o mevlana hazretleri idi. Büyüklügünü
duymayan kalmamis, konyanin hatta bütün Anadolunun sinirlarini asmisti.Nasil olurdu da Mevlana gibi bir alim Allah in yeryüzündeki en kutlu kulu,bir kilise papazinin önünde secdeye yatardi.
Hepsi adeta dumura ugramislardi. Ve talebelerinden biri daha fazla dayanamayarak Mevlana hazretlerine sorar.
-Ya büyük mevlana, sizin bir hiristiyan kilise papazinin önünde secdeye kapanmaniz bizleri hayrete düsürdü,sizin gibi büyük bir sahsiyet neden bunu yapti.
Mevlana bu soru karsisinda su cevabi verir.
-o, hiristiyan dinine mensup bir kilise papazi,
ben ise,nuru ile dünyamizi aydinlatan,yüce yaratanin bizlere göndermis oldugu, en büyük ve en son dine mensup bir müslümanim.
Papaz benim önümde secdeye kapandi, ben de onun önünde secdeye kapandim. Kapanmasaydim da Papaz
Tevaazu da alcakgönüllülük te beni gecsemi idi.
Büyüklügü tartisilamayacak, Büyük insan, mevlana hazretlerinin büyüklügünden kücük bir örnek. sayagilar.

İsim:MUHAMMET BAHCIVAN

E-mail: mustafa-bahcivanhotmail.de

Zaman: 08.12.2007 23:04:07

Mesaj: ODUNCU ILE SEYTAN

1:BÖLÜM

Zamanin birinde bir köyde yanliz basina bir adam yasardi..Bu adam dinine bagli,abdestli namazli, yasantisini Allahin emir ve yasaklarina göre idame ettiren dini bütün herkes tarafindan sevilen bir insandi.
Bu köylü odunculuk yaparak gecinirdi.her gün ormana gider odunlarini keser sonra pazarda satar nafakasini böyle kazanirdi.
Odun kesmek icin gittigi ormanin icinde ise baska bir köy vardi. Bu köylüler Allaha inanmayan, tanimayan tanrimiz diye bir agaca tapan bir köydü.
Oduncu bazen ormana odun kesmeye gittiginde agaca tapan bu köylülerin ayinlerini izler ve bunlara aciyarak bakardi.
Bu insanlarin agaca tapmalarina bir anlam veremez, ne kadar yanlis bir yolda olduklarini düsünür, kendi kendine söylenir dururdu.

Birgün oduncu tapinak agacini kesmeye karar verdi. Gidip ALLAH RIZAZI icin bu agaci keserek, Allah yolunda bir hayir is yapmayi düsünüyordu.
- Eger bu agaci kesersem bu zavallilar tanrilarinin yok oldugunu görünce, belki agaca tapinmaktan vazgecerler, kendilerine tanri ararken, sonsuz kudret sahibi yüce yaratani bulurlar.
Diyerek baltasini alip ormana dogru yola cikar. hizli adimlarla yürür, agaca yaklastikca yavas yavas heyecani artar, ve
nihayet tapinak agacina varir.

Baltasini alir eline bismillah diyerek havaya kaldirir, tam agaca vuracakken agaclarin arasindan korkunc suratli biri dur diyerek bagirir. Oduncu durur bir bakar söyle sesin geldigi tarafa gelen Seytandir.
Birden bogusmaya kavga etmeye baslarlar.
Oduncu kisa bir mücadelenin arkasindan seytani altina alir, hancerini cikarir tam seytana vuracakken seytan bagirir.
-Dur beni öldüremezsin Allah bana kiyamete kadar izin verdi, söyleyeceklerim var,dinle beni istersen seninle anlasabiliriz.
Diyerek oduncuya bagirir. oduncuda seytanin bu söylediklerinin ardindan
-Ne anlasacagiz seninle sen seytansin
diyerek bagirir
Seytanda
-Dur dinle beni
Diyerek cevap verir.
Bunun üzerine oduncu hancerini yerine koyarak
seytanin üzerinden kalkar.
Seytan oduncuya
-Sen bu agaci kesme
Oduncu
-Hayir kesecegim belki bu köylüleri dogru yola sevk etmeye baslangic olur.
seytan ise
-Sen bu agaci kesme sana hergün bir altin vereyim,hergün bir altin. ama agaci kesmeyeceksin.
Bu teklif oduncunun hosuna gider.
-Tamam der anlastik kesmayecegim agaci ama hergün bir altinimi vereceksin.
-Tamam der seytan, her sabah kalktiginde yastiginin altina bak bir altin bulacaksin.
Sevicle ayrilir oduncu ordan nede olsa hergün bir altini olacaktir.
-Zengin olacagim, fakirlikten kurtulacagim,
herseyim olacak.
Diyerek hizli adimlarla evinin yolunu tutar.
Ilk gün yataktan kalkar hemen yastigin altina bakar, gercektende seytan, sözünde durmus altini yastigin altina koymustu.
sevincle aldi altini
Öteki gün yine
Ücüncü gün yine bir altin.
Dördüncü gün kalkip yastigin altina baktiginda ise altin yoktur.Nerede diyerek her tarafi arar ama nafile altin yoktur.

ODUNCU ILE SETAN

2:BÖLÜM

-Beni kandirirsin ha diyerek seytana bir küfür savurur.
Eline baltasini alarak süratle ormana dogru yola kayulur. hizli adimlarla agaca dogru yaklasir.
O sirada ayni seytan yine önüne cikar, oduncu
-Beni kandirdin alcak
Diyerek bagirir seytana ve yine bogusma kavga.
Kisa süren kavganin ardindan bu sefer alta düsen oduncudur.cok ugrasir, cabalar ama bosuna, kurtulamaz seytanin elinden.
Ama sasirmistir oduncu ,nasil olmustuda daha önce kolayca yendigi seytana simdi yenilmisti.
Seytan adeta oduncunun icinden gecenleri okurcasina söyle der.
-ne o sasirdim degilmi bana yenildigin icin neden yenildin biliyormusun,
-Sen önce o tapinak agacini allah rizasi icin dinine hizmet etmek icin, kesmeye gidiyordun.
-Sana degil benim gücüm, yeryüzündeki tüm seytanlar gelse sana gücümüz yine yetmezdi.

Ama simdi kendi nefsin icin sana altin vermedigim icin agaci kesmeye gidiyorsun, simdi degil, senin bana gücünün yetmesi, yeryüzündeki senin gibi tüm insanlar gelse bana gücünüz yine yetmez.
der oduncuya

MUHAMMET BAHCIVAN... saygilar

İsim: MUMAMMET BAHCIVAN

E-mail: mustafa-bahcivanhotmail.de

Zaman: 25.12.2007 23:57:33

CAMURLU KAFTAN

Tahtta YA ISTANBUL BENI ALIR YA BEN ISTANBULU ALIRIM diyen,istanbul fatihi,FATIH SULTAN MEHMET hanin torunu YAVUZ SULTAN SELIM oturmakta idi.
YAVUZ,cesur,gözü pek,dürüst,biraz asabi,kulagi küpeli büyük bir padisahti.
Kulagindaki küpe,eski kölelerin efendileri tarafindan kulaklarina takilan cinstendi.
-onlar köle ise bende allahin kölesiyim diyecek kadar mütevazi idi.
Sekiz yillik hükümdarlik hayatina seksen yillik büyük destanlar sigdirmis,osmanlinin topraklarini üc katina cikarmis, Caliskanligi ve cesaretiyle,kendisinden sonraki osmanli padisahlarini imrendirmisti.
Yavuz,babasi 2.beyazit ve dedesi fatih in aksine,avrupaya seferler yapmak yerine doguya ve afrikaya seferler yapmayi planliyordu.

Hedefinde MISIR vardi,Misiri alirsa hilafet osmanliya gececek,dogu bati ticaret yollari kontrol altina alinacak,akdeniz adeta bir türk gölü olacakti.
Hazirliklar yapilarak sefere cikildi. uzun ve mesakkatli bir intikalden sonra,Kahire yakinlarinda,misir memlüklerine bagli ABBASI DEVLETI ile büyük bir cenk yapildi.kazanan türk ordusu idi.24 subat 1517 de kahire düstü.
3 gün sonra yavuz törenle kahireye girdi.
MISIR da adeta bir bayram havasi vardi,halk sanki bayramda idi.osmanli adaleti ve zenginligi nihayet misira da gelmisti.
Bazi ABBASI devlet adamlari Yavuza, temsili,sehrin altin anahtarlarini hediye etmislerdi.MISIR SEFERI sonunda SURIYE;FILISTIN ve HICAZ bölgesinin bir kismi OSMANLI topraklarina katilmisti.

YAVUZ SULTAN SELIM han 2 ay sonra merkeze,yani ISTANBULA dönmek icin ordusu ile yola cikti.

EN önde at basi olarak büyük sultan,arkasinda ise,büyüklügü ve yüceligi ile dünyayi titreten,adaleti ve hosgörüsü ile ayni,dünyayi kendisine hayran birakan,gectikleri yerlerdeki,yedikleri meyve ve sebzelerin yerine keselerle paralar baglayan,
Iki cihan selveri HZ,MUHAMMET sav.in övgülerine mashar olmus, serefli TÜRK ordusu gelmekte idi.

YAVUZ SELIM HAN günlerdir at üstünde gitmekten yorgun düsmüs, ama yinede ordusunun önünde ayrilmamisti. bir ara cani sikildi biraz sohbet etmek istedi,gözleriyle saga sola bakti ama aradigini göremedi.
Aradigi Anadolunun en büyük alimlerinden kendisini yetistiren hocasi AHMET IBNI KEMAL di.Yanindaki emir eri askerlerden birine dönerek emir verdi.
-Hocami bul ve bemin yanima gelmesini rica ettigimi söyle.
asker geriye dönerek bir ok gibi ordunun icine dogru firladi.AHMET IBNI KEMALI Bularak aldigi emri iletti.
AHMET IBNI KEMAL kazasker olarak orduya katilmis,YAVUZ HANIN cok sevdigi yüce bir sahsiyetti.
IBNI KEMAL padisahinin kendisini cagirdigini duyar duymaz atini dizginledi. ve büyük bir süratla Yavuz hanin yanina varmak icin ordunun önlerine dogru yola koyuldu.
YAVUZ HANIN yanina varmasina bir kac metre kalmistiki ati büyük bir hizla toprak yolda bulunan camurun icine girdi.
Atinin ayaklarinin camura girmesi ile firlayan camurlar YAVUZ SULTAN SELIM hanin padisahlik KAFTANINI adeta camura boyamisti.
AHMET IBNI KEMAL Yavuz hannin kaftanini o hale getirdigi icin cok mahcup olmus,biraz asabi olan Yavuzdan, korkmus bir halde kafasini yere egmisti. Ve kendisine cok kizmisti.
YAVUZ, yan tarafina dönerek hocasinin mahcup halini gördü,atindan inerek hocasinin yanina gitti.
Hocasi IBNI KEMALE
-Üzülmeyiniz hocam, sizin gibi bir alimin atinin ayaklarindan bizim üstümüze camur cirkef degil, gelse gelse ZIYNET ve SEREF
gelir. dedi.

Daha sonra CAMURLU KAFTAN i cikararak özenle katladi.emrindeki sahislardan birisini yanina cagirarak söyle dedi,
-Sana söyleyeceklerim, vasiyetimdir. Bu camurlu kaftan artik benim kefenimdir.
-Ben öldügüm zaman bu camurlu kaftani mezarimin üzerine örtün.

1520 de sirtinda cikan aslan pencesi isimli cibandan dolayi öldügü zaman, kendinden sonra tahta cikacak olan, oglu sultan süleyman, babasinin vesiyetini yerine getirerek camurlu kaftani babasinin mezarinin üstüne örttü.

NOT::Bu camurlu kaftan halen, KANUNI SULTAN SÜLEYMAN in istanbul halicte yaptirdigi Yavuz sultan selim camii AVLUSUNDA TÜRBESI BULUNAN, ulu hakan YAVUZ SULTAN SELIM in mezarinin sandukasinin üzerinde örtülüdür.

MUHAMMET BAHCIVAN saygilar.

[b]

İsim: MUHAMMET BAHCIVAN

Zaman: 03.01.2008 19:25:42

yer: FRANSA

Tarih: 1910

Savas baslamisti.

Bu bildigimiz savaslardan degil, Demirin ve celigin teknoloji ile yogrulmasindan meydana gelen teknolojik bir savasti.
15.yüzyilda sanayi devrimini yapan avrupa, 1789 fransa ihtilali ile adete tabulari yikmis,mutlak monarsiler yikilmis,skolastik düsünceler terkedilmisti.
18.yüzyilin sonlarina dogru Avrupanin güclü büyük devletleri olan ALMANYA,FRANSA, ve INGILTERE nin arasida gizli ve büyük bir silahlanma,silah yapma yarisi baslamisti.
Biri bir piyade tüfegi yapiyor,digeri daha güclüsünü,bir digeri,tank yapiyor,öteki daha kalitelisini kisa bir zamanda yaparak rakibini alt etmeyi basariyordu.

Sira daha büyüklerini yapmaya gelmisti,hedeflerinde ucaklar vardi.ve yaptilar.Üc devletinde kendilerine göre,birbirlerininkinden üstün ucan metalleri vardi.
1910,yilina gelindiginde Fransa en son teknolojiyi kullanarak yeni bir savas ucagi yapmisti.Bu ucakla rakiplerini gectigine emindi
Savas makinesi tüm testlerden basari ile cikmisti.sirada ucagin tanitimi,tanitim adi altinda rakiplere göz dagi vermek vardi.
Tüm avrupa ve komsu devletlere davetiyeler gönderildi.o davetiyelerden bir tanede OSMANLI Hariciye nazirligina (dis isleri bakanligi) gelmisti.

Davetiyede fransa pi cardie de yeni yapilan savas ucaklarinin gösterisi oldugu,istenildigi taktirde bu gösteriye iki kisinin Müsahit (Gözlemci) Olarak katilabilecegini,ve tüm masraflarin fransa tarafindan karsilanacagi yazmakta idi.
Mektup harbiye nazirligina(MILLI SAVUNMA BAKANLIGI) iletildi.harbiye naziri Mahmut sevket pasa mektubu makaminda okuduktan sonra söyle bir düsündü,kendi kendine,

-Gerek yok dedi,burdan ta fransaya adam göndermeye.Sonra fikrini degistirdi göndersekte fena olmaz dedi.Gözlemci göndermeye karar verdi.
Kararini kendisininde cok sevdigi OSMANLININ kudretli pasalarindan Ali riza pasaya iletti.
Ali riza pasa görevi kabul etti. Harbiye
naziri,mahmut sevket pasa, ali riza pasaya
-O zaman yaniniza kendi sececeginiz bir kisiyide alarak gidebilirsiniz.dedi

Ali riza pasa iyi tanidigi, dana önce 3. tümen kurmay baskanligi ve 10 mayis 1910 da arnavutluk harakatina,kurmay baskani olarak katilan kendisine verilen görevleri basari ile yerine getiren genc bir yüzbasi olan osmanli subayina bu görevi iletti.
Basarili bu genc subay; Ali riza pasaya gelebilecegini söyledi.
Gideceklerin isimleri Fransaya iletildi.
Fransa, diger ülkelerdeki tüm gözlemcileri gösteriden bir kac gün önce ucak göndererek alditti. Takvim 17 eylül 1910 u gösteriyordu.
Gösteriler kirkac gün sürecekti. fransa misafirlerini iyi bir sekilde agirladi.Sonra gösterilerin yapilacagi pi cardie ye gelindi.
mahseri bir kalabalik vardi.

Gösteri baslamis,bu ucan metaller görenleri adete hayran birakmisti.Ucaklar havada müthis hareketler,ve sortiler yapiyor.Hedefleri tam isabetle vuruyorlardi.Insanlarin alkislari ve bagirtilari tüm arsi kaplamisti.
Ali riza pasa, yaninda götürgügü genc yüzbasi,binbasi selahattin ve OSMANLI,paris atese militeri fethi okyar da,ucaklarin müthis hareketlerini ilgiyle izliyorlardi.
Biraz sonra 2.grup gösteriye baslayacakti.Gösteriye baslamadan önce bir fransiz yetkili, dis ülkelerden gelen misafirlere dönerek,

-Isteyen bir kisinin gösteri yapacak ucaklardan birine binebileceklerini söyledi.
Ucaklarin sesinden ve yaptiklari hareketlerden korkmus olacaklarki, binmek isteyen kimse cikmadi.Ancak istanbuldan gelen heyetin arasindan bir kisi firladi yerinden.
Bu, basarili genc yüzbasi idi.
Ucaga dogru kosarak gitti tam ucaga binecek iken güclü bir el,sol elinin bileginden kavradi.Ve kendisine dogru süratle cekti.
Bu Ali riza pasa idi,genc yüzbasiya

-Evlat binme o ucaga, Bilmedigin as, ya karin agritir ya bas diyerek genc yüzbasinin ucaga binmesine izin vermedi.
Yüzbasi,kendisinden rütbece büyük olan Ali riza pasanin dedigini yapti ve geri gelerek yerine oturdu. Ama icinden Ali riza pasaya cok kizmisti.


-Birdaha ucaga binme imkani bulabilecekmiyim,neden bana izin vermedi diyerek, adeta Aliriza pasaya öfke kusuyordu.
Yüzbasinin yerine baska bir gönüllü bindi ucaga,Ucak havalandi.Havada cok güzel hareketler yapiyor,ters ucuyor,sortiler yapiyordu.Genc osmanli yüzbasisi hayranlikla ucagi izliyordu.
-Ali riza pasa izin verse ucakta simdi ben olacaktim,o zevki ben yasayacaktim,diyerek ali riza pasaya olan öfkesi katlanarak artiyordu.
Ucak havada yaptigi hareketlere devam ediyorduki. Bir anda motorlarinin birinde siyah dumanlar yükselmeye basladi,yalpaladi ve iltifa kaybetmeye basladi.Süratle yere yaklasiyordu,ve sonunda yere cakilmasi ile birlikte ucak adeta bir alev topuna döndü.

Ucak icindekilerle birlikte tamamem yanmisti.
Az önce ucaklari alkislayanlar,simdi sok olmus,hepsi hareketsiz, düsen ucak a bakiyorlardi.
OSMANLI dan gelen heyette, büyük bir sok ve hayret icerisinde idiler.
Genc yüzbasi,kafasini yere egmis hareketsiz bir sekilde duruyordu. Ali riza pasa izin verse ucakta ölenin biride kendisi olacakti.
Az önce öfkelendigi pasasina simdi hayranlik duymaya baslamis, icinden hemen hayatini kurtaran Ali riza pasaya sarilmak ve öpmek istiyordu.Ama emir komuta zinciri buna izin vermiyordu.Daha sonra kafasini yerden kaldirarak,Hayatini kurtaran pasasina hayranlikla bakti.Ali riza pasa da yüzbasiya,birbirlerine bir süre baktiktan sonra bakislarini yanan ucaga cevirmislerdi.

BU genc OSMANLI yüzbasisi, Tarih sahnesine cikti cikali hic bir devletin, hic bir ülkenin
egemenligi ve egemonyasi altinda yasamamis,TÜRK MILLETININ makus kaderini yenerek, türk milletini emparyalizmin acimasiz dislilerinin arasindan cikaran,ve BAGIMSIZLIK BENIM KARAKTERIMDIR
Diyerek, biz TÜRKLERE tam bagimsiz TÜRKIYE CUMHURIYETINI kuran
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ten
baskasi degildi.

MUHAMMET BAHCIVAN saygilar.