benim sadece birazdan itiraf edeceğim anımdan başka köyde bir gizli saklım olmadı.ama o günün şartlarına göre müthiş bir etki bırakmıştı bende.şimdi efendim,köyde nohut firiği en popüler friktir.ortaokulun açılmasına yakın yalçınla ve faille mutlaka bir final yapar ondan sonra şeere okumaya giderdik.genelde de köyün çeşmesinin kaynağında yapardık fakat o sene oraya nohut eken olmamış.biz de dedenin mezarının yukarısında bulduk nohutu ve hemen orada bir alıcın altında ateş yakmaya karar verdik.biçerler o tarlayı biçmiş ama etrafındakiler duruyordu.rüzgarı da o yerdeki sapları da fikretmedik.ateşi yaktığımız gibi rüzgar esintisiyle otlar tutuşmaya başladı.firiği bıraktık ateşi söndürme peşine düştük ama ateş de lafdan anlamıyo ki kardeşim.rahmetli hacı ökkeş emminin tarlasıymış ama sapları hülüs abiye vermiş o da 5-6 yığın yapmış.derken yığınlardan biri tutuştu.biz hala iyiniyetle yangını söndürmeye çalışıyorduk,ne zaman ki üçüncü yığın tutuştu yalçınla gözgöze bakıştık ve çizgi filmlerdeki gibi cııııııııvt diye kaçtık.yeni köyün sırttan beton körpüden itdaşının sırtından kimsye görünmeden tereliğe geldik.müthiş bir endişe vardı bizde hadi saplar önemli değil ya tarlalar yandıysa?bu endişe bizi mahvediyordu.terelikte birilerini arıyorduk onlara görünmek için ki iş bizim üstümüze kalırsa olurmu canım biz terelikteydik diyecektik.o da oldu birilerine kendimizi gösterdik.ama tedirginliği atamıyorduk.dedik bu iş böyle olmaz her zamanki gibi sıkışınca andığımız ve başvurduğumuz yüce yaradana halimizi arzetmeye karar verdik.her müslüman gibi ılıcadan abdestimizi aldık ve kayanın dibinde nemazımızı eda ettik.tesbihattan sonra başladık yalvarmaya,allahım ne olur bunu bizim yaptığımız anlaşılmasın.yalvara yalvara akşamı ettik ve köyün yolunu tuttuk.tuttuk ama bacaklarımız titriyor.yatağa işemiş püsü gibi kuyruğumuzu kısa kısa köye girdik.kulaklarımız etrafta hani desinler ki duydunuz mu yangını 8-10 tane tarla yakmışlar.anam kasıtlı yönköylüler yapmıştır türü birşeyler ama hiç ses yoktu.o sıra bebek olan oğuzu kucağıma alıp dama çıktım,dedenin mezarını gözlüyom ama birşey de görünmüyo.allahım birşey duyayım birşey yok desinler veya artık çok kötü şeyler olduysa da duyayım çıldıracam.yok yok yok.erkenden uykum geldi tabii.biri gelse niiyttin laaa dese hemen yalçın yaptı diyecem.sabaha kadar uyumadım.sabahın köründe kalktım kangal arabasına.arabada yalçınla hülüs abi de var.gözümüz onda en sonunda lafı açtı.her zamanki gibi sicilleri bozuk olan yönköylüleri suçladı.oooooooooooooooooh öyle bir rahatlama geldi ki vay pis yönköylüler
sonunda yüce yaradan dualarımızı kabul etmişti,yığınlar yanmış fakat tarlalar zarar görmemişti.ben bu sırrı 20 sene sonra hülüs abiye açıkladım helallik aldım.o yaşa ve zamana göre o kadar etkisinde kaldım ki birine zarar vermenin acısı hala içimi sızlatır.

vay adina cahtigim vvay demek sende yigin yaktin ha
ula bne de bir ben yaktim saniyodum sizinki gene bir tarlaymis ben selim emmimin tarlasini gübre olsund iye bir kibrit cöpü attim catalpinardan tutta taa saricala kadar yandi
41 yasima geldimn hala basima gahiyolar
- Seni götveren seniii .... sen degilmiydin bizim tarlayi yahan
abdullanin piciii
ayne böyle